Hikayesine ulaşmak istediğiniz karakterin resmine tıklayın

Hikayesine ulaşmak istediğiniz karakterin resmine dokunun

Hikayesine ulaşmak istediğiniz karakterin resmine dokunun

-MAKENA-

“LANETİ SONLANDIR, BENİ HATIRLA...”

 

Kabile, derin bir ormanın içinde gizlenmişti ve bu ormanın karanlık sırları vardı. Kabile üyeleri, ulu ve büyülü bir ağacın koruması altında yaşıyorlardı. Bu ağacın kabileyi koruyucu bir tanrı olduğuna inanılıyordu. Kabile önderleri zaman zaman bu ulu ağacın etrafında toplanıp dualar ederlerdi.

Kabilenin en dikkat çeken üyesi, genç ve güzel Makena'ydı. Ancak Makena'nın güzelliği, diğer kadınların içinde kıskançlık ve nefret uyandırıyordu. Herkesin ilgi odağı Makena'ydı. Birçoğu ona gıpta etmek yerine ona düşmanlık besliyordu. Kabile içinde huzursuzluklar vardı ve işler yolunda gitmiyordu. Erkekler ve kadınlar birbirlerine olan saygı ve sevgisini yitirmişti.

Bir gün, kabileyi sarsan korkunç bir felaket yaşandı. Koruyucu ulu ağaç kabileyi korumamış ve bazı kabile üyelerinin vahşi hayvanlara yem olmasına göz yummuştu. Kabile içindeki huzursuzlukların üstüne yaşanan bu felaket, ağacın kabileyi terk ettiği inancını doğurdu. Tüm halk korku içinde tapmak için ağaca gittiklerinde hepsi dehşete düştü. O ulu ve güzeller güzeli ağacın yaprakları solmuş, dalları kırılmış ve rengini yitirmişti. Kabile önderleri, bu felaketi durdurmak için dualar etti ve ayinler düzenledi, ancak hiçbir şey işe yaramadı.

Kabile kadınları, bu felaketi Makena'nın güzelliğine bağlamaya başladılar. Ağacın bütün güzelliğinin Makena’ya geldiğini ve o büyüdükçe ağacın güçsüzleştiğine inandılar. Kıskançlıkları öyle şiddetliydi ki onu ağaca kurban etmeye herkesi ikna ettiler. İyi kalpli ve fedakâr Makena'yı da… Makena, kabilenin bir arada yaşamasını istediği için bu teklifi kabul etti.

Kabile önderleri korkunç bir ayin düzenledi. Kabilenin genç erkeklerinden birini infaz için görevlendirdiler. Maalesef âşık olduğu adam genç kızın sonu olacaktı. Makena celladının gözlerine bakarak şu cümleyi kurdu: “Laneti sonlandır, beni hatırla…” Genç adam kabilenin geleceğini düşünerek Makena’yı kurban edip bedenini ağacın gövdesine bağladı. Bunun işe yarayacağına herkes inanmıştı ama istedikleri gibi olmadı. Kabile kadınlarının kötü niyetleri, bencillikleri ruhlarına o kadar işlemişti ki Makena’nın ölümü bile onların çirkinliğine son vermemişti. Zaman geçtikçe gerçek lanetin genç bir kızın güzelliğinde değil, kendi kalplerindeki ruhsal çirkinlikte yattığını anladılar. Bu kadınların çoğu kabile liderlerinin eşleriydi.

Sevdiği kadını elleriyle kurban eden genç bunun üzerine diğer önderlere aynısını yapmasını söyledi. Önderler genç adamın delirip herkese zarar vermesinden korktular ve bir yalan söylediler. Ulu ağaçtan Makena’nın ruhunu geri isteyeceklerini ve genç adamın Makena’yı alabileceğini söylediler. Amaçları onu da orada öldürmekti. Kumpas planı işliyordu genç adam tam hain bir saldırıya uğrayacakken ulu ağacın etrafında inanılmaz bir fırtına oluştu. Makena’nın ruhu ağacın büyüsüyle ve kabilenin kötü duygularıyla bezenmiş, tüm güzelliğini kaybetmişti. Güzel Makena korkunç ve dehşet verici bir ruh olarak önderlerin karşısındaydı. Korkunç ruh o fırtınada ölümüne önderlik edenleri, ağacın altında öldürmüştü ve bedenlerini böceklere yem etmişti. Makena’nın fırtınası ağaç dallarını köye fırlatıyor, dehşet saçıyordu. Kabiledeki herkesi fırtınaya hapsetti ve canlı canlı böceklerine yedirdi.

Makena kabilesinin geleceği için ölmüştü. Sonu için dirildi…