Hikayesine ulaşmak istediğiniz karakterin resmine tıklayın
Hikayesine ulaşmak istediğiniz karakterin resmine dokunun
Hikayesine ulaşmak istediğiniz karakterin resmine dokunun
Küçük İran kasabası, anıldığında insanların kalplerinin köşesinde derin bir burukluk oluşturan bir hikâyeye sahipti. Bu hikâye, Darya adında içine kapanık bir kadının trajik yaşamının hikâyesiydi. Darya, kasabanın en sessiz kadınıydı. Geçmişindeki acılar, onu içine kapanık ve korkak biri haline getirmişti. Abileri tarafından geçmişte zulme uğramıştı. Ancak şimdi, abilerinin istemeyeceği birini seviyordu. Korkaklığı ise bu sevgiyi dile getirmenin önünde bir engeldi.
Darya'nın kalbi, sırlarla doluydu, ama artık sessiz kalmaya dayanamazdı. Bir gün, abilerinin onu bir başkasıyla evlendirmek istediğini öğrendi. Bu, Darya için bir dönüm noktasıydı. Hayatında ilk kez cesaret bulup abilerine karşı çıktı. Ancak abilerinin tepkisi beklediğinden çok daha acımasızdı. Tehditler, yasaklar ve baskılarla Darya'nın üstüne geldiler.
Bir gece, korku içinde kılık değiştirip kaçmaya karar verdi. Hayatında ilk kez bir şeye hayır demiş bir insan için fazla cesaretli bir hamleydi kaçmak. Maalesef çok başarılı da olamadı. O kadar saftı ki, böyle planlar yapabilecek bir düşünme yetisi bile yoktu. Kaçtığı yerde abileri onu elleriyle koymuş gibi buldu. Yakalandı.
Ne acı ki bu kaçışın sonucu tehditlerle ve yasaklarla kalmadı. Cani abiler âleme ibret olsun diyerek Darya’yı rezil bir halde kasaba meydanına getirdiler. Abisi alnının ortasına silahı dayadı. Darya’nın gözlerinden yaşlar süzüldü. “Beni özgür bırak, affet” dedi. Abisinin mimiği bile oynamadı ve Darya’yı alnından vurarak öldürdü.
Kasaba halkı geçmişte yapılan zulümlerde olduğu gibi Darya’yı ve ölümünü de görmezden geldi. Darya onlar için çok silik bir karakterdi. Korkak ve her şeye boyun eğen birinin bir namus cinayetine kurban gitmiş olması kimseyi ilgilendirmedi. Aksine kendi çevrelerinde de bir baskı oluşturduğu için birçok insan bu dehşet verici andan haz duyuyordu.
Darya’nın hayattaki alışkanlıkları ruhuna işlemişti. Ruhu korkudan hiçbir yere gidemiyordu. Kasabanın sessiz ve silik Darya’sı artık korkak ve gözü yaşlı bir kasaba hayaletiydi. Herkes ondan çok korkuyordu ama bu alışılmışın dışında bir hayaletti. Darya’nın ruhu da insanların bu vicdansız, kötü kalplerinden korkuyordu, gitmek istiyordu. Kimsenin görmediği umursamadığı o silik karakter artık herkese korkunç bir bela olarak kendini gösteriyordu. Kasaba Darya’nın bu mazlum halini ancak ölümüyle görmüştü. Herkes vicdan azabı yaşıyordu. Darya’nın içine kapanıklığı ve korkuları, abilerinin zulmüyle şekillenmişti. İnsanları baskılayarak kendilerine yarar bir şey yaptıklarını düşünenler, bir gün bu kötülüklerin kendi belaları olabileceğini hiç düşünmemişlerdi.