Hikayesine ulaşmak istediğiniz karakterin resmine dokunun

Hikayesine ulaşmak istediğiniz karakterin resmine dokunun

Hikayesine ulaşmak istediğiniz karakterin resmine tıklayın

-ADRIAN-

“MASUMUM, GERÇEĞİ ARAYIN”

 

Uzak bir zaman ve mekânda, orta çağ Avrupası'nda, gizemli bir alşimist yaşardı. Herkes onun güçlü sihirleriyle korkunç şeyler yaptığına inanırdı. Köy halkı gizemli alşimistin, geceleyin yıldızlar altında karanlık ritüellerini yaptığına inanırdı. Köylülere göre tüm olumsuzlukların sorumlusu gizemli alşimist Adrian’dı. Söylentiler arasında kaybolan çocuklar, vahşi hayvanlara dönüşen köylüler ve kıtlıkla sonuçlanan tarlalar vardı.

Köy halkının Adrian’ı sevmemesi rahiplerin işine geliyordu. Adrian çeşitli bitkilerle şifa kaynaklarını arıyordu ve onlar için tehlikeliydi. Kendilerinden başka güvenilir bir kaynak olmasını istemiyorlardı. Bu yüzden köylülere onu kötülüyorlardı.

Adrian bir gece ormanda ritüelini yaparken küçük bir kız çocuğunun ona doğru geldiğini gördü. Korktu ve şaşırdı. Küçük kız çok bitkin, zayıf ve yaralıydı. Kızı hemen kucağına aldı ve yardım çığlıklarıyla köye koştu. O geceden sonra insanlar Adrian hakkında olumlu konuşmaya başladı. Adrian’ın bu kahraman görüntüsü rahipleri rahatsız etmişti.

Adrian hazırladığı ilaçlarla kimsesiz kızın yaralarını iyileştirmenin derdindeyken rahipler de onun itibarını bitirmenin peşindeydi. Büyük bir kumpasa hazırlandılar. Kız için hazırlanan ilaçlara gizlice koydukları zehirler bir süre sonra küçük kızın durumunu ağırlaştırdı. Rahipler Adrian’ın küçük kızı bir denek olarak kullandığını iddia etti. Kız alşimistin çabalarına rağmen kurtarılamadı.

Rahipler Adrian’ın küçük kız çocuklarıyla ormanda ritüel yaptığına dair sahte çizimler hazırladı. Muhafızları da kışkırtan rahipler Adrian’ın sonunu getirmişti. İdam kararı bölgedeki karanlık gücün gideceği inanışıyla herkes tarafından kabul gördü ve Adrian köy meydanında başı kesilerek idam edildi. Herkes dehşet içinde yerde duran alşimistin başına bakıyordu. Derin bir sessizlik hakimdi ki o sırada alşimistin kesik başından bir ses duyuldu “Masumum, gerçeği arayın”. Alnında gittikçe büyüyen bir yarık oluştu ve ağzından böcekler çıkıyordu. Rahipler meydanda insanlara öfke ve kibirle haykırdı: “Bu lanet büyücünün masum olduğuna inananların da sonu bu olacak!” Tek bir kişi bile Adrian’ın masumiyetine inanmadı ve hepsi en kolay yol olan rahiplerin yolunu seçti.

Adrian’ın başı, alnından çıkan siyah dumanların etrafını sarmasıyla birden bire yok oldu. Bedeni köyün uzaklarında yakıldı. Simsiyah dumanlar yukarı doğru değil direkt köye yol alıyordu. Dumanlar köyü iyice sarmıştı. Adrian’ın ruhu sadece rahiplere değil bu haksızlığa göz yumanlara da acımıyordu. Duman herkesin içine işlemişti ve herkesi öldüresiye acıya sürüklüyordu. Lanetli kafa her gece köyün etrafında dolaşıp dumanlarla hastalık dağıtmaya başladı. Tüm bitkiler çürüdü, hayvanlar telef oldu. Adrian’ın şifa arayışı bu haksızlık ve yalnızlık karşısında korkunç bir belaya dönüştü.